‘Anksiyete için hangi bölüme gidilir?’ sorusu son dönemlerde sık sık sorgulamaya başlandı. Anksiyete, en çok karşılaşılan psikolojik rahatsızlardan biridir. Kişinin endişe ve korku duymasına neden olan durum bazı fiziksel semptomlara da neden olur. Peki anksiyete için hangi bölüme başvurulması gerekir?
En basit tabiri ile anksiyete; vücudun strese verdiği doğal reaksiyon neticesinde kaygı, korku ve huzursuzluk gibi duyguların ani ve çok yoğun bir şekilde yaşanmasıdır. Bu duygu durum değişikliğine kan basıncının yükselmesi, kalp atış hızının artması, nefes alıp vermenin değişmesi ve kişinin soğuk terlemesi de eşlik eder.
Hem fiziksel hem de psikolojik reaksiyonların bir arada yaşandığı anksiyete, kişilerin günlük yaşam kalitesini ciddi oranda etkiler. Beklenmedik anda ortaya çıkabilen anksiyete krizleri birçok farklı durumda da yaşanabilir. Bu nedenle kişilerin anksiyete sorunlarını kontrol altına alabilmesi için uzman hekimlerden yardım alması oldukça önemlidir.
Anksiyete Hastalığının Belirtileri
Her ne kadar psikolojik bir rahatsızlıkta olsa anksiyete sorunu fiziksel olarak da kişileri zorlar. Anksiyete hastalığının en çok karşılaşılan belirtileri arasında şunlar yer alır;
- Kişinin kendini gergin, huzursuz ve endişeli hissetmesi
- Aniden ortaya çıkan kalp çarpıntısı ve hızlı nefes alma
- Soğuk terleme ya da tam tersi sıcak basması
- Midede karıncalanma hissinin meydana gelmesi
- Herhangi bir işe konsantre olamama
- Kişide karamsarlığın meydana gelmesi
- Uyku sorunlarının kendini göstermesi
- Sürekli yaklaşan bir tehlikenin varlığından endişe etmek ve panik duygusuna kapılmak
- Mide bulantısı ya da midede ağrı
- Aynı durumu tekrar tekrar düşünmekten kişinin kendini alıkoyamaması
- Baş ağrısı
Peki Anksiyete Neden Olur?
Diğer ruhsal rahatsızlarda olduğu gibi anksiyete de neden tam olarak bilinmiyor. Ancak genel olarak beyinde doğal olarak bulunan birtakım kimyasallarda oluşan dengesizliğin bu rahatsızlığa neden olduğu görülüyor. İlgili kimyasallar, nörotransmiter olarak adlandırılan seratonin ve norepinefrindir. Kimyasallardaki değişimler genetik, stres, kronik hastalıklar, kullanılan ilaçlar ya da uyuşturucu gibi zararlı maddelere bağlı olabildiği gibi tamamen çevresel etmenlerden kaynaklı da olabilir.
Anksiyete Bozukluğunun Türleri
Anksiyete bozukluğu kendi içerisinde farklı türlere sahiptir. Bu türler kişilerde meydana gelen reaksiyonlara bağlı olarak tespit edilir. Anksiyete bozukluğunun türleri şu şekilde sıralanır;
- Obsesif kompulsif bozukluk
- Panik atak
- Travma sonrası stres
- Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu
- Agorafobi
- Sosyal fobi
Anksiyetenin En Çok Görüldüğü Kişiler
Bazı kişiler anksiyete bozukluğu yaşamaya daha fazla meyillidir. Bu kişilerin özellikleri arasında şunlar yer alır;
- Ayrılık olaylarına karşı aşırı duyarlı olanlar (anne, baba ya da eş)
- Öfkeye ve bağımlılığa yatkın olanlar
- Çocukluk döneminde fiziksel ya da cinsel istismara uğrayanlar
- Stresli yaşam alanlarında yaşayan ya da çalışanlar
- Sorunlu bağlanma şekillerine sahip olanlar
- Dağılma anksiyetesine yatkınlığı olanlar
Anksiyete Hastalığında Başvurulması Gereken Bölüm
Kişilerin anksiyete sorunu yaşadıklarından şüphelenmesi durumunda ilk olarak kendilerinde hangi belirtilerin meydana geldiğini saptaması gerekir. Bunun nedeni ise uzman hekimlerin sorularına net ve doğru bir şekilde yanıt verilebilmesidir. Anksiyete hastalığı psikolojik bir rahatsızlık olduğu için başvurulması gereken bölüm hastanelerin ruh ve sinir hastalıkları bölümüdür.
Psikolog ya da psikiyatrilerden alınacak tedaviler, kişilerin kendilerini daha iyi hissetmesini sağlarken aynı zamanda anksiyete atakları ile nasıl başa çıkacaklarının da öğrenilmesine imkan sunar.
Anksiyete Tedavisi
Anksiyete tedavisinde uzman hekimlerin muayenesi sonucunda farklı teknikler söz konusu olur. Bu teknikler kişiden kişiye değiştiği gibi aynı zamanda bu psikolojik rahatsızlığın hangi seviyede olduğuna göre de değişir. Genel olarak anksiyete hastalığının tedavisinde tercih edilen yöntemler şunlardır;
- İlaçla tedavi
- Psikoterapi ya da konuşma terapisi
- Diyalektik davranış tedavisi
Ayrıca bakınız: Apandisit İçin Hangi Bölüme Gidilir?
